No image

Bir tarafta 5 maçtır galibiyet yüzü göremeyen Göztepe takımı diğer tarafta kendi sahasında aldığı hezimeti son haftalar neredeyse üzerinden atmış Antalyaspor. Maçın önemi ve çıkış maç olarak bakacak olursak kesinlikle Göztepe için bir çıkış maçı olacaktı.

Göztepe’miz maça diğer maçların aksine 4-4-2 diziliminde başladı. Geçen hafta alınan mağlubiyet sonrası Atınç kulübede cezalı olan Obinna’nın yerine ise çok forma şansı bulamamış Kubilay orta sahada görev almıştı. Kadro dizlişine baktığımızda İlhan hocanın golü kenar atakları ile aramak istediğini söyleyebiliriz. Bu sistemde bek oyuncusuna destek verme ihtimali çok zayıf olan Napoleoni ve oyunun iki yönünü oynamayı beceremeyen 2 orta saha oyuncusuyla maça başlamak büyük risktir. Çünkü 4-4-2, kenar oyuncuları beklere yardım etmez ve orta saha oyuncuları oyunun 2 yönünü de oynayamaz ise hiçbir etkisi olmayan bir sistem olarak size geri dönecektir. Antalyaspor’un ilk devre oyunu kendi sahasında kabul ederek Amilton, Orgill ve Gökdeniz ile kontrataklara çıkmaya çalışması bu sistem dezavantajlarının çok görülmemesine sebep oldu. Topa büyük çoğunlukla hakim olan takım Göztepe’ydi fakat üretken oyuncumuz olmaması sebebiyle bu pas yüzdesi, kendi sahamızda ve etkili olamadığımız orta sahada bu kadar yüksek oranlara çıktı. Zaten bu yüzde ile oynayan bir takımın ilk devre sadece 1 tane net pozisyona girmiş olması (o da yan top) ne kadar üretken olmadığımızı gösteriyor. Bunun dışında 3-4 tane iyi pas tercihleri ile çıkılan ama son pas beceriksizliği ile tehlikeye dönüşemeyen bir kaç atağımız var. Antalyaspor ise Amilton ile tehlikeli bir pozisyon yakalayabildi. Bence ilk devre diğer maçlara göre bir nebze daha olumlu diyebileceğimiz bir Göztepe sahadaydı. Bunda tabi ki Antalyaspor’un topun kontrolünü bize bırakması da etkili oldu. Son dakika kaçırdığımız karambolde ise topun kendi oyuncumuza çarparak kaleden uzaklaşması maç şansımızın  da olmadığını gösterdi

Geçen haftaki yazımda bahsettiğim REAKSİYON’u bu hafta sadece Halil’de gördüm.

İkinci devre nispeten olumlu oynanan oyunun morali ve son dakika gelen pozisyonun etkisiyle daha iyi bir Göztepe beklerken sistem ve oyuncu yerleşimleri açısından facia kararların alındığını bilmiyordum.

Anlam veremediğim şekilde 2. Devreye, hiçbir şey yapmayan Ideye’yi 2 stoperin kucağına bırakarak rakip stoperleri rahatlatmış, kuvveti ile ‘’KENDİ MEVKİSİNDE’’ bir şeyler yapmaya çalışan Ndiaye sol kenara atılmış ve yüzü dönük rahat top kullandığında olgun atak başlangıcında faydalı olabilen Napoleoni ise rakibin en kalabalık bölgesi forvet arkasında ve genelde sırtı kaleye dönük şekilde çaresiz bırakılmış bir diziliş ile çıkılmıştı. Ben dizilişi görünce ‘’Eyvah, bari gol yemesek de belk 1 puan alırız’’ diye aklımdan geçirdim. 2 devre bu diziliş ile doğal olarak hiçbir şey yapamadık. Buna Antalyaspor’un biraz daha takımı öne çıkarması da eklenince 2. Devre yokları oynadık.

Oyuncu değişikliklerinin bir oyuna ne kadar etki edeceğini bu maçta görmüş olduk.

Göztepe mutlak galibiyet almak için sahaya çıkmış ama oyuna giren ilk 2 oyuncunun biri sol bek diğeri ise defansif orta saha!!!

Antalyaspor’un oyuncu değişikliklerine baktığımızda ve yediğimiz golü incelediğimizde ise bir oyuncu değişikliği maça nasıl etki eder görmüş oluyoruz.

Oyuna giren oyuncunun biri santrafor diğeri ise etkili orta saha oyuncusu. Yediğimiz golde kontranın başlangıcı mükemmel bir pas ile OYUNA SONRADAN GİREN santrafor ile başlıyor ve atağın devamında golü OYUNA SONRADAN GİREN orta saha oyuncusu atıyor. Vah ki vah..

Merak ettiğim çok konu var ama 2 tanesini gerçekten sormak istiyorum.

  • Geçen hafta çok kötü oynayan Berkan devre arası oyundan çıkarılıyor. Bu hafta yine ilk 11 başlıyor ve bu hafta yine 55 te oyundan çıkarılıyor. Hocam karar ver. Bu adama güveniyor musun? Güvenmiyor musun?
  • Haftalardır bize ucuz maliyetli Bölgesel Amatör Lig santraforu görüntüsü veren Ideye sana nasıl bir umut verdi de bu oyuncuda bu kadar ısrar ediyorsun

Sonuç olarak radikal kararlar doğru zamanda alındığında iş işten geçmemiş olur. Biz freni patlamış kamyon gibi bir alt lige doğru gidiyoruz, hatırlatmakta fayda var.

Her hafta kaybediyoruz ve bir sonraki antrenmana, maça ve normal hayatımıza hiçbir şey olmamış gibi devam ediyoruz.

Yani KAYBETMEYE ALIŞMIŞ bir takım olduk.

Benim gördüğüm kadarıyla Göztepe taraftarı bu alışkanlığı kesinlikle kabul etmiyor. Ellerinden gelen bir şey de yok. Göztepe taraftarı KAZANMAYA ALIŞAN bir takım görmek istiyor.

Hakan Akpınar


Paylaş

Diğer Haberler